3 Kasım 2012 Cumartesi

BÖYLE BUYURDU ZERDÜŞT

     Alman filozof Friedrich Nietzsche tarafından kaleme alınmıştır. Bu kitabı belli bir kategoriye almak gerçekten zordur. Hem bir edebi dille hem de bir felsefi tartışma şeklinde yazılmış bir kitaptır. Nietzsche'nin kendisi bu kitabı "yazılmış en derin" eser olarak nitelendirir. Eser, birçok farklı konu ve tarz barındırmaktadır. Nietzsche'nin felsefi görüşleri açısından önemli bir yer tutan kitap, birçok eleştiriye maruz kalmıştır.
     Kitapta Zerdüşt isimli karekterin gözlemleri ve bu gözlemler üzerine ürettiği düşünceler yer alır. Karakterin ismi, İranlı bir peygamber olan, Zerdüşt Peygamber'in ismiyle aynıdır.Bu durum zaman zaman “Böyle buyurdu Zerdüşt” ün bir kutsal kitap olarak algılanmasına neden olmuştur. Nietzsche bu yanlış anlaşılmayı öngörmüş ve: “Zerdüşt adı ne anlama geliyor, sormadılar bana, sormalıydılar: Çünkü o İranlının tarihteki, korkunç benzersizliğini yapan şey, benimkinin tam tersidir.” “Burada konuşan ne bir peygamberdir ne de din kurucusu denen o güç istemi ve hastalık kırmasıdır. Bağnazın biri değil burada konuşan, vaaz verilmiyor, inanç istenmiyor burada.” cümleleriyle bu çarpıtmaların da önüne geçmiştir.     




Kitapta yer alan kimi dipnotlar ve sözler

*İnsan hayvan ile üstinsan arasında gerili bir iptir. O yüzden insan aşılması gereken bir varlıktır. Çünkü tüm varlıklar hep kendisinden daha üst olanı arar. ayrıca insanın kendini aşması için önce aşağıda olduğunu kabul etmesi gerekir.

*Kişi üstinsanı kendisi var etmelidir. Kişi kendisinin efendisi ve celladı olmalıdır. Kendi yasalarını kendisi koymalıdır. Bunun için Tanrı'ya ihtiyaç duymamalıdır.

*Tutkular erdemleri yaratır.

*Dünya gereksizlerle doludur. bunlar insanlara ölüm vaat ederler. Hayat boş, her şey boş gibi sözler sarf ederler. Bunlardan kaçınınız.

*Ruhunuz ve erdeminiz evrenin amacına hizmet etmelidir. Her şeye yeniden sizin tarafınızdan değer biçilmelidir.
-Dünya yeni değerler yaratanların etrafından döner.

*Okuyucuyu tanıyan biri artık onun için bir şey yazmaz.

*Devletin bittiği yerde gereksiz olmayan insan (üstün insan / üst insan) başlar. 

*Az şeye sahip olana az hükmedilir.

*Ben bu kulaklara uyan ağız değilim.

*İmanların aslı yoktur. Çünkü müritler kendilerini aramadan, birini bulurlar.

*Merhametten sakının. Çünkü Tanrı insanlara olan acıma duygusu yüzünden ölmüştür. Acıma duygusu ise bütün özgür olan gönülleri zehirler. 

*İyilerin budalalığı sonsuzdur.

*İYİLER İÇİN SÖYLEMLERİ : 
-İyiler hiçbir zaman gerçeği söylemezler. Ruh için böyle iyi olmak bir hastalıktır. 
-İyiler gözünde kötü denen şeyler bir araya gelmeli ki, bir gerçek doğabilsin.
-Şimdiye kadar bütün bilgiler kötü vicdanların yanında yetişmiştir.

*Eski söylemlerin parçalanması gerektiğini söyler. Bu eski söylemler...
-Bilmek insanı boğar. (İnsanların aksine araştırma yapmaları gerektiğini söyler.)
-Dünya kötüdür. (Bunu diyenlerin ölüm vaat ettiklerini söyler)
-Yaşamak boştur. (Aynı şekilde ölüm vaatçilerinin sözü olduğunu söyler)
-Her şey anlamsız hiçbir şey istememeli. (Bunun bir uşaklık sözü olduğunu söyler)

*Şifası mümkün olmayanlara hekimlik yapmayınız.

*Dünyada en çok lanetlenen üç şey vardır. Bunlar; şehvet, hükmetme isteği ve bencilliktir.

*Yaratıcının zamanında yoldaşlar ve kendi ümidine çocuklar aradığını söyler. Sonunda bunları bulamayacağını   ve ancak kendisinin yaratması gerektiğini söyler.

*En büyük kudret, iradesi uğruna canını feda etmektir. Çünkü insanda güç istenci vardır. Zayıf itaat ederek, güçlüden kudret çalar ve kendinden daha zayıfı ezer. 
-Nerede yaşam varsa, orada irade vardır. bu irade yaşama iradesi değil, kudret iradesidir.

*İnsan en yırtıcı hayvandır ve bütün hayvanlardan ustalıklar gasp etmiştir. Sadece kuşlar insanın üstündedir. Hele bir kere insan uçmayı öğrenirse o zaman gasp arzusu nerelere yükselecek?

*Tanrı insanlara olan acıma duygusu yüzünden öldü. Her şeyi ve insanı gören bu Tanrı'nın ölmesi gerekiyordu. İnsan böyle bir tanığın yaşamasına dayanamaz.

*Yorgunluğu ve tembelliği birbirinden ayırın. Hedefe yakın yerde yorulanı tebrik edin ama hiçbir şey yapmayan tembeli uzaklaştırın.

*Emretmek buyruğa uymaktan zordur. Çünkü her emir bir deneyim ve cesarettir. Kişi emir verdiğinde kendini zorlar.

*Hayatı iyi izleyebilmek için, hayat oyunu iyi oynanmalı fakat bunun için iyi, artistler gerekir.

*Herkesin en çok muhtaç olduğu kişi büyük emirler verebilendir.

*Dağları kımıldatmak isteyen, vadileri ve ovaları da yerinden oynatır.

*İnsanlığın hedefi olmayınca bizzat kendisi de yok değil midir?

*Ortaklaşa yapılmış bir haksızlık, bir yarım haktır.

*Evlenme iki kişinin bütün yaratıklardan daha üstün bir varlık getirme iradesidir.

*Her zaman öğrenci kalmak bir hoca için iyi bir ödül değildir.

*İnsan kalbini sıkı tutmalı çünkü o elden kaçırılırsa kafa da çabuk kaybedilir.

*Erdemli olmak bir ödül değildir. Karşılık beklemeyiniz.

*Ben adilim demek, intikamım alındı demektir.

*Babanın gizlediği şey, oğlunda bir vakit açığa çıkar. Çok defa oğul babanın açığa çıkmış sırrıdır.

*Hayat yükselmek ve yükselerek kendini yenmek ister.

*Kuş olmayan, uçurumlar üstünde yerleşmemeli.

*Kendi buyruğuna uymayan emir altına girer.

*En büyük kötülük, en yüksek iyilik için gereklidir. Bu iyilik yaratıcılıktır.

*Sevmeyi istemek ölümü de istemektir.

*En büyük olaylar, en şamatalı zamanlarımızda değil, en sakin zamanlarımızda olur.

*Fırtınayı getiren en yavaş sözlerdir.

*Çok şey görmek için dikkatini kendinden uzaklaştırmak şarttır.

*Her fırlatılan taş düşmeye mahkumdur.

*Cesaret en iyi öldürücüdür ve insan en cesur hayvandır.

*Şans beni kovalıyor. Bunun nedeni kadın peşinde koşmayışımdır. Oysaki şans bir dişidir.

*Kutsanmayı bilmeyen, lanetlenmeyi öğrenmeli.

*Her şeyin üzerinde rastlantı, tanrısal iffet, tanrısal yalnızlık ve tanrısal taşkınlık vardır.

*Dikenlere muhalif olmak, sanırım ki ancak kirpilere yaraşır.

*Küçük insanların küçük erdemlere ihtiyacı vardır.

*Kadında kadınlığı bulmak için gerçek erkeklik gerekir.

*Güç bulunan yerde sayı egemendir.

*Kendini yönetemeyen boyun eğmelidir.

*Halk tabakasından olan amaçsız yaşamak ister.

*Hayatın bize adadığını, hayattan almalıyız.
-Tat vermeden tat almak istenmemeli.

*Birçok şeyi yarım bilmektense hiçbir şey bilmemek daha iyi.

*Yalan söyleyemeyen gerçeğin ne olduğunu bilemez.

*En kötü şeyin bile iki iyi ters tarafı vardır.  



1 yorum:

  1. Merhabalar,

    Friedrich Nietzsche’nin ‘’Böyle Buyurdu Zerdüşt’’ kitabından en sevdiğim 10 alıntıyı okumanız için izninizle ben de sizinle paylaşmayı çok isterim: http://www.ebrubektasoglu.com/yazi/friedrich-nietzsche-boyle-buyurdu-zerdust-kitabindan-en-sevdigim-10-alinti/

    Güzel okumalar dilerim,
    sağlıkla kalın.

    YanıtlaSil